Voicing Nedir?
Voicing, şarkı söyleme eylemini, bir sorunun kalıcı çözümünü kutlama ve yaratıcılık deneyimi ile bir araya getiriyor!
Nedir?
“Korkuların, duygusal ve fiziksel engellerin, olumsuz yargıların, acının ve yaraların yaratıcı bir eylemle bir çözüme ulaşabileceğini ve iyileşebileceğini keşfetmek için hiç beklenmedik bir rahatlama yöntemi!”
Voicing temelinde ses ve şarkı söyleme eylemine dayanan, bedenimizi, duygularımızı ve inançlarımızı da sürece dahil ederek bütünsel ve güçlü bir dönüşüm sağlayan, iletişim becerilerini geliştirme yöntemidir.
Bireysel ve çevresel farkındalığınızı artıran ve kişisel dönüşüm/iletişim becelerilerinin kalıcı olmasını sağlayan Voicing bütüncül bir yaklaşımdır. İnsanın kendi sesinde barınan mesajları ruhsal, zihinsel ve bedensel biliş süreçlerinde algılaması ile VOICING© kendini bilen veya kendini keşfetme yolculuğunda olan, ses olgusuna duyarlı ya da ses konusunda sorunlar yaşayan herkese hitap eder.
VOICING© Her şeyden önce bireyin kendi en değerli gerçeğine, kendi ruhuna uzanan yolları yeniden açar. Temelinde şarkı söyleme deneyimini gerçekleştirirken kişi, bu eylemi belirli bir şekilde ve teknikle uygulayarak, sesin aktarım ve dönüşüm gücünü keşfeder.
VOICING©, tüm içsel deneyimlerimizi titreşimsel olarak tanımlayabilmemizi, rehabilite edebilmemizi ve tüm bu deneyimleri ses aracılığıyla nasıl ifade edeceğimizi öğretir. Psikolojik engelleri ve fiziksel tıkanıklıkları giderir. Bu büyük bir şifa kaynağıdır ve bireyin kendini ifade etme alanı ve yöntemini geliştirerek, iletişimi zenginleştirir.
Bu çalışmada hiç kimse uyumsuz, yetersiz değildir. Hiçbir şey tamamen yok olmaz ancak her şey sesle sorgulanır, işlenir ve dönüşür.
Voicing Yönteminin Kurucusuyla Tanışın!
Pratibha de Stoppani
Pratibha’nın sese ve sese olan ilgisi 1974’te Latin Amerika’nın yağmur ormanlarında Kolombia öncesi antropolojiyle uğraşırken başladı ve şamanizm üzerine deneysel araştırmalar yaptı.
Bu dönüştürücü deneyimler sırasında insan sesinin ve seslerinin gücü ve sırları ona ifşa edilmeye başlandı.
Avrupa’ya dönerek sesi, sesi ve dili keşfetmeye devam etti ve aradığı cevapları ve yüzleşmeleri gerçekten bulamadan birkaç ses-ses atölyesine katıldı. O sıralarda hümanist psikolojiyle ilgilenmeye ve Sufi geleneği ve Taoizm öğretileriyle ilişkisine başladı.
Sonunda, vizyonu ve teknikleri modern insanın karmaşıklığına göre ayarlanmış, yaşayan bir manevi Üstat bulma aciliyeti, onu 1976’da Hindistan’da Osho’ya götürdü.
Aynı yılın sonunda, Hindistan’da, Osho’nun doğrudan rehberliğini Frederick Leboyer’in doğal doğum talimatıyla birleştirerek kızını doğurdu. Daha sonra doğum hazırlığında ses kullanımına ilişkin yaklaşımını Leboyer’den bizzat öğrendi: bu, doğal doğum hazırlığı alanında kendi çalışmasına yol açtı.
O zamandan beri, duygusal, nefes ve beden çalışması, biyo-enerjetik, Psişik Masaj, şifa teknikleri, t’ai chi, hipnoz, Ezoterik Bilim ve Öz Çalışması (Elmas Logos) gibi birçok psikolojik ve ruhsal terapide eğitim almıştır. Keşiflerini ve deneyimlerini Osho’nun VOICING© adını verdiği kendi benzersiz dönüşümsel yaklaşımını yaratmak için ruhsal uyanış vizyonuyla bütünleştirdi.
Günümüzde Pratibha grup çalışmaları yapıyor ve tüm dünyada VOICING© yöntemini öğretiyor.
Antik Çağlarda Ses ve Şarkı
İnsanlar ilk çağlardan bu yana ses, müzik ve şarkılar aracılığı ile en derin duygularını ifade ettiler.
Kelimeler yürekten gelen sevincin, üzüntünün, şehvetin, korkunun, acıların, zaferin ya da coşkulu inançların yoğunluğunu ifade etmekte çoğu zaman yetersiz kaldı. İnsanın en derin doğasında güçlü duygular uyandıran deneyimlere ses ve şarkıyla cevap vermesi insan bilincinin derinlerine gömülü otantik bir yanıttır. Atalarımız, ses, ritim ve şarkıların maddelere olan etkilerini iyi biliyordu.
Eski zamanlarda beden gücünün ve motivasyonun önemli olduğu iş performansını desteklemek ve gruplar halinde hareketlerinin koordinasyonunu kolaylaştırmak için özel enerji alanları yarattılar. Böylece olağanüstü başarılar elde edilebildi.
Benzer şekilde, sesin bilincin çeşitli seviyelerini nasıl etkilediğini öğrenmişlerdi. Dini ayinler sırasında, koro şeklinde özel ses düzenleri yaratmayı başardılar ve ilahi yaşamı deneyimleyebilme kapılarını açabildiler. İlk insan bu yana tüm şifa sanatlarında, sesler ve şarkılar bilimsel etkileri ile kullanılmıştır.
Modern çağ ile birlikte insanoğlu seslerin hücrelerindeki titreşimsel etkileri ve bundan doğan şifayı araştırmaya başladı.
Günümüzde Ses ve Şarkı
Modern Batı kültürümüz, sesin sunduğu iletişim, şifa, psikolojik ve manevi dönüşüme ilişkin tüm olasılıkların anlayışını zaman içinde giderek kaybetti. Günümüzde onurlandırılan zihinsel faaliyetler ve gerçekliğin mekanik algılanışı, şarkı söylemeyi başkaları için bir eğlence unsuruna indirgedi ve böylece şarkının nasıl söylenmesi gerektiğine dair kesin fikirler oluşturuldu.
Beklendiği şekilde şarkı söyleyemediğimiz zaman, şarkı söylemeyeceğimizi ve bunun yalnızca birkaç “yetenekli” yapabileceği bir eylem olduğunu düşünürüz. Keza bu konuda başkalarını da aynı şekilde yargılamaya kodlanmış durumdayız.
VOICING© tekniği, resim ve dans gibi, şarkı söylemenin de doğuştan gelen hakkımız olduğunu anlamamıza yardımcı olmaktadır. Herkes şarkı söyleyebilir! İnsanlar bunu, şarkının gerçek bir duygu aktarımı olduğunu, en derinden gelen duyguları ve özlemleri safça ifade ettiğini yeniden keşfettiğinde “özgürce” yapabilir.
Temel Kavramlar
Her şeyin ötesinde VOICING© kim olduğunu bulmak için tutkuya sahip olan herkese ama herkese uygundur ve önerilmektedir.
Rezonans
Rezonans sesin şaşırtıcı bir özelliğidir. Rezonans yani titreşim, bir hakikat anının meydana geldiğinin işaretidir ve dolayısıyla bir rehber olarak kullanılır. Şarkının ne hissettirdiği, neşeli, üzgün, kaba, sarsıcı, sıra dışı, etkileyici, müthiş olup olmadığı önemli değildir; Eğer katılımcı, onunla kalmaya ve o duyguya tamamen girmeye cesaret ederse, ses rezonansının kalitesi artacaktır.
Uygulama ile katılımcı rezonansı gösteren sinyali fark etmeye başlar ve gerçek bir şeyin aktive edildiğini ve ifade edilmek istendiğini öğrenir. Ses rezonans olduğunda, bir dizi ses üst üste gelmiştir ve bir alan oluşturmuştur. Bu özel sekans, yaşamın çeşitli tezahürlerinde gerçekleşir. Hatta gezegenlerin arasında bile bu eşsiz harmoninin olduğu varsayılır.
Şarkı rezonansa geldiğinde, deneyim ne olursa olsun, yaşanan an evrenle mükemmel bir uyum içindedir ve bireye ifade özgürlüğü, var olma ve kendisiyle bütünleşme alanı sağlar.
Dinleme
Kendi sesimiz ve iç dünyamız ile olan bağlantıyı geliştirip ve düzenlemek için dinleme sanatını uygulamaya ihtiyacımız vardır. Yapısal olarak, duymadığımız sesleri ifade edemeyiz.
Voicing için “Dinlemek” dediğimizde gerçek dinlemeyi ifade ederiz. Yani bu, sadece mekanik bir duyma hali değildir; İçinde bulunduğumuz işitsel senaryonun bütünsel bir farkındalık durumudur. Modern dünyada, görsel dürtülerin artması, artan ses kirliliği ile birlikte, işitsel kapasitemiz yavaş yavaş körelmekte. Dinleme sanatını yeniden uyandırarak, algıları ve merkezlenmeyi geliştirmek, paradoksal olarak kalbin sessizliğini “duyulabilir” kılar. Dinleme halinde olmak, tıpkı bazı mistik geleneklerde bahsedildiği gibi “Sessiz Ses”i keşfetmenin kapılarını açar.
Voicing Yöntemini Deneyimleyenlerden Dinleyin
Benzersiz bir seans deneyimim oldu. Bedensel aktivite eşliğinde özgürce şarkı söyledim ve kendi sesimi, sesimin farklı tonlarını en düşükten en yükseye kadar keşfettim. Bireysel seansta duygularımı ve korkularımı hissettim ve kendime koyduğum sınırların farkına vardım. Kendimi geliştirmek için en rahat yol Voicing oldu. Grup çalışmalarında iletişimin gücünü, güçlü enerji frekansları ve sesin şifa gücünü deneyimlemiş oldum. Teşekkürler Chandra!
Bu konuda öncesinde hiç deneyimim ve bilgim olmamıştı. Çalışmaya başladığımızda öncesinde biraz gergindim zira bugüne kadar sesimizi çok yükseltmemiz gerektiğini öğrenmiştik. Egzersizler ilerledikçe ve diğer katılımcıları gözlemledikçe bu kaygım geçmeye başladı. Duygularımı farklı şekilde ifade etmeye başladıkça bir rahatlama hissetmeye başladım. Eğitmenin yönlendirmesi ile kendimi özgür kılmak beraberinde mutluluk hissi getirdi. Bu çalışmada kendimize sakladığımız ve itiraf edemediğimiz bir çok konuda kendinizle yüzleşiyorsunuz ve farkındalık sağlıyorsunuz. Böyle bir deneyimi mutlaka yaşamanızı öneririm.